SADULLAH KALEM^DEN SİYASETE DAİR
Siyaset
İnsanoğlu doğumundan ölümüne kadar sosyal bir varlık olarak etkileyen ve etkilenen bir yapıya sahiptir. Aile, okul, arkadaş çevresi okuduğu şeyler, izlediği filmler… İnsanı şekillendiren binlerce şey var hayatta. İnsanların hayatlarını belirli değerler sistemi içerisinde yaşadığı var sayılır. Kimileri hayatının merkezine dini, kimileri ideolojileri kimileriyse para, makam, güç vb maddi şeyleri koyar. Yüzde 99 u Müslüman olduğunu gururla her fırsatta söylediğimiz ülkemizde din ve siyaset/ideoloji en çok konuşulan konular. Malumunuz ülkemiz nizasız fasılasız 20 yıldır muhafazakâr bir iktidar tarafından yönetiliyor. Siyaseti, hükumetin doğrularını yanlışlarını günlerce tartışabiliriz. Evet, muhafazakâr kesim birçok kazanım elde etti ve hayat standartları yükseldi. Peki ya kaybettiklerimiz!!! Dillere pelesenk olan meşhur bir söz var, “Ben lafa değil icraata bakarım” Dillerden düşmeyen kuran ayetleri, hadisler, allı güllü hayırlı Cuma paylaşımları…. Reelde ise gösteriş, şatafat, israf, kibir… Helal haram ayırmadan dünyada cenneti yaşayan, dünyevi tüm zevklere dalan, artık yaşadığı gibi inanmaya başlayan sözde Müslümanlar.
Ben lafa değil icraata baktığımızda durumlar vahim. İnsanın söylediği iddia, yaptığı/yediği ise ispattır ve malum olanın ispatı gerekmez. Allah hepimizi özü, sözü ve yaptığı bir olanlardan eylesin.
Biz, inandığı doğruları ifade ederken Hiçbir taltif ya da takdim cümlesinden ya da hiçbir tekdir ya da taciz maksatlı müdahaleden etkilenmeyiz. Sadece yapılması gerekeni, yapılması gerektiği için yaparız ve takdiri Mevla'mıza havale ederiz.
Allah(cc) ömrümüzün kalanını sadece rızasına uygun kelama değil de, muradına uygun kıyama denk getirsin.
Siyaset amaç değil araçtır.
Siyasette yapısal dönüşüm şart.
Lider siyasetinden istişarenin öncelendiği kadro siyasetine geçilmeli.
Siyasetin kaynağı şeffaf hale getirilmeli ki temiz siyaseti konuşalım.
İzleyiniz...