Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikcioğlu, Çankaya Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Şehircilik, Mimarlık ve Tasarım, İngiliz Edebiyatı ve Kültür Çalışmaları Topluluğunun katılımı ile “Bir Tiyatro Yönetmek, Bir Kent Yönetmek” konulu söyleşiye katıldı. 

Söyleşiye Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikcioğlu’nun yanı sıra Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hadi Hakan MARAŞ, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Buket Akkoyunlu, Prof. Dr. M. Nihat Solakoğlu, Etimesgut Belediyesi Başkan Danışmanları Beyza Şentürk, Cem Berk Erdinç, Etimesgut Belediyesi Fen İşleri Müdürü Fikret Gözüoğlu, Temizlik İşleri Müdürü Ali Coşar ve çok sayıda üniversite öğrencisi katılım sağladı.

Üniversite öğrencilerinin yoğun katılım sağladığı söyleşide Başkan Beşikcioğlu, Tiyatro ve sanattan Kent yönetimine, siyasetten belediyecilik hizmetlerine, ulaşımdan eğitime, ilçe halkının sorunlarından yeni projelere kadar farklı konularda merak edilenleri yanıtladı.

“Bir Tiyatro Yönetmek, Bir Kent Yönetmek”

Söyleşinin konu başlığı olan Tiyatro ve Kent Yönetimi hakkında detaylı açıklamada bulunan Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikcioğlu, “27 Mart Dünya Tiyatro Günü” nde yayınlanan bildiride de denildiği gibi “Anlatmak gerek; sahnede sokakta, makamda anlatmak gerek anlatacağız. Sahnenin dışında tiyatroyu sahneye hapsetmeyen, sokakta makamda hayatın her alanında anlatmak gerek diyerek insanların birbirleri ile etkileşimini sağlayan yerlerde her şeyi anlatmaya devam edeceğiz. 

Tiyatro sanatçılığı ile oyunculuğu birbirinden ayırıyoruz. Tiyatro sanatçısı oyuncudan farklıdır. Tiyatro sanatçısı biraz daha akademiktir. Televizyon oyunculuğunda akademik olmaya gerek yoktur. Sözleri söylemesi ve kamera hareketi ile bunu seyirciye aktarması yeterlidir. Fakat tiyatro sanatçısı sahneye çıktığı zaman etkisi ile yarattığı sinerjiyle bütün salonu etki altına sokması gerekir ki sanatın zaten birleştirici gücü de, buradaki empatik işbirliğine bağlıdır. Tiyatroyu yönetmek ile bir kenti yönetmek arasında çokça benzerlikler vardır. Bir tiyatro sanatçısı ülkesindeki siyaseti yakından takip etmek zorundadır ama siyasetin içine girmek zorunda değildir. Çünkü siyasette ki toplumsal faydanın ya da toplumsal zararın hangi ölçüde olduğunu yurttaşlara göstermek durumundadır.

“Etimesgut İlçesinin Sosyolojik Altyapısını İnceledik”

Bana belediye başkanlığı teklifi geldiğinde tabi ki her sıradan vatandaş gibi bir takım korkularım ve düşüncelerim oldu, “acaba” dedim. Ama korkunun ecele faydası yok arkadaşlar. Ya bugün olacaktı ya da yarın olacaktı. Yaklaşık 20 yıldır muhafazakâr bir yapı ile yönetilen bir ilçeyi alabilecek misiniz dediler. Oldukça rahat bir şekilde alırım dedim. Seçim sürecinden önce ilçeyi çok gezdik ve bazı çalışmalarımız oldu. Hatta muhtarlarımız kanalı ile ilçenin sosyolojik altyapısını irdeledik. Bu sebeple sözlerimiz ve ilişki kurma biçimimiz her bir mahallede aynı düzeyde olmadı. Çünkü her bir mahallenin ihtiyaçları farklı, inançları farklıydı. Bunların hepsinin dramaturgisinin yapılması gerekiyordu. Hepsini yaptık. Tüm ilçenin ihtiyaçlarını belirleyerek bir proje oluşturduk. Bu projelerden pek çoğunu da hayata geçirdik. Tiyatro ve belediye yönetmek bu anlamda ortak ve benzer özelliklere sahip. 

“Toprak; Yeniden Doğuş Demektir!”

Bu zamana kadar hayata geçirdiğimiz projelerimiz oldu. Yenileri de var elbette. Özellikle çok önemsediğim yaklaşık 150 hektarlık bir alanda oluşturma niyetinde olduğumuz sera projemiz var. Şimdi ki yeni kuşağın toprağı tanıması gerektiğine inanıyorum. Toprak bereket demek, toprak yeniden doğuş demektir. Bu getirim düzeninin yerini bir an önce üretime bırakması gerektiğine inanıyorum. Kocaman bir park yapmak istiyorum. Atatürk Çocukları parkı olmasını istiyorum. Yaklaşık 150 hektarlık bir alanın içerisinde botanik akademi olacak. Hatta çok büyük bir sera kurma düşüncem var. Bu alanda da 4 yaşındaki, 5 yaşındaki çocukların toprakla ilişkilerini sağlayacağız. Oluşturacağımız atölye ve pazarlar ile bu alanlarda üretilen bütün ürünlerin çocuklar yararına satılması yönünde düşüncelerimiz var.  150 hektarlık alan içerisinde tarım alanları, botanik alanlar, pazarlar, çocuk atölyelerinin de olduğu büyük bir yapı kurma niyetindeyim.  

“Raylı Sistem Hayata Geçiyor!”

Hayata geçirmeyi düşündüğümüz raylı sistem düşüncemiz var. Hatta bunun müjdesini de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Başkanımız verdi. Yaklaşık 3-4 yıl içerisinde bu sistem hayata geçecek ve özellikle bağlıca bölgesindeki yurttaşlarımızın ulaşım sorunu da ortadan kalkmış olacak. 

“Sosyal Hayatı Organize Etmek İstiyorum”

Ekip olarak çok sayıda halkımıza faydası dokunacak projelerimiz oldu ve olacakta! Ama benim asıl hedeflediğim şey ise; sosyal hayatı organize etmek. Arkadaşlar bizler maalesef yaşamayı unuttuk! Adeta hayattan zevk almayan bir toplum haline geldik. Melih Gökçek döneminde metrolar 11:30 -12:00’ da kapanırdı. Bir çok üniversitenin olduğu ve bir çok gencin yaşadığı bu ilde saat 12:00’ da metrolar kapanıyordu. Ankara, içinde yer alan üniversiteleri ile yaşayan ve yaşatılması gereken genç bir kent! Bu yüzden bu kentin sosyal, kültürel ve sanatsal olarak özellikle sizlerin keyif alacağı, yarınlara umutla bakacağı etkinlikler halinde organize edilmeli. Benim hedefim de bu sosyal hayatı çok daha renkli ve sizlerin ihtiyaçlarınız doğrultusunda organize etmek. 

“En Güvendiğim Yerler Üniversiteler”

Ben bir siyasetçi değilim, ben bir sanatçıyım. Toplumsal yapının nereye gideceğini görecek bir öngörüm var. Siyasi konvektör içerisinde oluşturulacak bir ranta gerek yok. İlçemizde yapılacak pek çok projede üniversite öğrencilerini görevlendiriyoruz. Benim en güvendiğim yerler zaten üniversitelerdir. Bu bağlamda da ilk etapta kreşlerimizle başladık. Çocuklarımızı ve eğitimlerini çok önemsiyorum. Önceki dönemlerini araştırdığımızda verilen eğitimden pek memnun kalmadım. Hacettepe üniversitesindeki hocalarımızdan okul öncesi eğitim sistemine el atmalarını istedim ve yeni süreçte her anlamda onlardan destek alarak ilerledik. Bu bağlamda da onlarla iş birliği protokolü düzenleyerek kreşlerimizi yeniden düzenledik. Bu hamlemiz kreşlerimize olan talebi yüzde yüz oranında arttırdı. 

“23 Nisan’da Yeni Kreşimizi Açıyoruz”

Şimdi yeni bir kreş daha açıyoruz. Süvari mahallesinde uzun zamandır yapımına devam ettiğimiz kreşimizde sona geldik ve 23 Nisan günü açılışını gerçekleştireceğiz. Kreşler konusu, üniversitelerden akademik anlamda destek aldığımız konuların başında geliyor. Daha pek çok projemizde farklı üniversitelerde görev yapmakta olan birbirinden kıymetli hocalarımızın görüşlerini alarak yolumuzda ilerliyoruz.  İstiyoruz ki bu ilçemizde yaşamak istediğimiz ortamları daha estetik hale getirelim. Baştan dönüştürelim. Bu bağlamda da ODTÜ Üniversitesindeki hocalarımızla görüştük. Endüstriyel tasarım bölümü ile görüştük, seyyar satıcılar ile ilgili sorunları da çözüme kavuşturmak adına çocukların yılsonu projelerini bu konuda ele aldılar ve bizlerde bir yıl sonra projeleri değerlendirdik. Projelerden seçtiğimiz 2 tane seyyar satış mobil aracını hayata geçirmeye karar verdik. 

Etimesgut sınırları içerisinde bir Ankara çayı var ki onunla da ilgili çözümler üretildi ve çocukların bu konudaki projelerini Ankara Büyükşehir Belediyesine sunduk. Umarım içlerinden biri beğenilir ve hayata geçirirler. 

Söyleşinin sonunda Prof. Dr. Hadi Hakan MARAŞ, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikcioğlu’na katılımından dolayı teşekkürlerini ileterek plaket ve çiçek takdim etti. Plaket ve çiçek takdiminin ardından Başkan Beşikcioğlu, gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Söyleşi sonrası söyleşiye katılan genç kızlara Etimesgut Belediyesi tarafından 400 adet hijyenik ped çantası hediye edildi.