|
||
![]() |
BU SUSKUNLUĞUN NEDENİ NE? | |
Namık Kemal Yıldız | ||
infoyenihaber@gmail.com | ||
Türk Devletleri Teşkilatı (eski adıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi - Türk Konseyi), Türk Devletleri arasındaki işbirliğini ve dayanışmayı, Türk Dünyası'nın ortak tarih, dil ve kültür mirası çerçevesinde, 2009 yılında kurulmuş uluslararası bir teşkilattır. Türk Devletleri Teşkilatı Kurucu üye devletleri: 1. Azerbaycan, 2. Kazakistan, 3. Kırgızistan, 4. Türkiye, 5. Özbekistan Gözlemci ülkeler: 1. Macaristan, 2. Türkmenistan, 3. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Kıbrıs Adası'ndaki iki devletten biri olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 11 Kasım 2022 günü Semerkant'ta yapılan, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesinde, oy birliğiyle gözlemci üye olarak kabul edilmiştir. KKTC’nin gözlemci üyeliğe kabulü konusundaki Türk Dışişleri Bakanlığının başarısını takdirle karşıladık. Türk devletleri arasındaki kültürel, ekonomik, siyası hatta askeri birlik içinde olma yönündeki çalışmaları gururla izliyoruz. Türk Devletler Teşkilatının ortak pazar kurmaları, ortak para sistemine geçmeleri Ortak ordu kurmaları artık hayal değil… Her bir Türk devleti, dost değil kardeş ülkeleridir. Birinin dostu hepsinin dostu, birinin düşmanı hepsinin düşmanı olmalıdır. Türk dünyasında iş birliğini ve entegrasyonu artırmak amacıyla; 1. Ekonomik İş Birliği, 2. Kültürel ve Bilimsel İş Birliği, 3. Eğitim ve Gençlik Çalışmaları, 4. Dijital ve Teknolojik İş Birliği, 5. Askeri ve Güvenlik İş Birliği, 6. Ulaştırma ve Altyapı Projeleri, 7. Enerji İş Birliği, 8. Turizm ve Spor İş Birliği, Alanlarında ortak çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Türk devletleri arasında siyasi, ekonomik, kültürel ve stratejik bağları güçlendirmeyi hedeflemektedir. Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu işbirliğiyle, 9-11 Eylül 2019 tarihlerinde Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen toplantıda, 34 harfli Ortak Türk Alfabesi kabul edildiğinde, yıllardır hayalini kurduğumuz oluşumunu görmekten onur duyduk. Türk Devletleri Teşkilatı zirvelerinde alınan kararlar kapsamında Uluslararası Türk Akademisi tarafından
ders kitaplarının hazırlanması ve teşkilata bağlı ülkelerin okullarında ders olarak okutulmaya başlamasıyla, yüce Türk Milleti’nin bir ferdi, Türk ve Türklük aşığı biri olarak hayallerimizin bir kısmının daha gerçekleştiğine şahit olduk. Ortak askeri tatbikatları izlediğimizde, Turan Ordusu’nun kurulması çalışmalarıyla hayalimizin ve ümidimizin sınırlarını genişlettik. Her şey iyi gidiyor iken Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi olan Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan’ın, Avrupa Birliği ile imzaladıkları ortak bildiride Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılıklarını ilan etmeleriyle Türk Dünyası yolunda trafik kazası yaşandı.
BMGK 541 ve 550 sayılı kararları,
Bu suskunluk daha ne kadar sürecek? Türkiye’nin ve KKTC’nin bu gelişmeler karşısında gerekli tepkiyi vermediğini gözlemliyoruz. En önemlisi; Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak atanan AK Parti Genel Başkanvekili Binali YILDIRIM’dan konu ile ilgili hemen bir açıklama gelir diye bekledik. Ancak derin bir sessizliğin içine gömüldüğünü gördük. Hâlâ suskunluk devam ediyor. Bu suskunluk daha ne kadar sürecek? Türkiye’nin bu derin sessizliği, bir bedel karşılığında verilmiş örtülü bir onay anlamına mı geliyor? Diye soramadan edemedik. Hâlbuki: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Türkiye için stratejik, güvenlik, tarihî, kültürel ve jeopolitik açıdan büyük öneme sahiptir. KKTC, Türkiye için sadece bir "dış politika meselesi" değil, aynı zamanda millî güvenlik, enerji stratejisi ve tarihî sorumluluk konusudur. 12 milyar avroya karşılık gelen AB ile Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan arasındaki bu anlaşma, ilk akla geldiği şekliyle sadece ekonomik bir işbirliği değil, bununla birlikte yeni bir siyasi ve jeopolitik saflaşma izlenimi vermektedir. Türkiye, coğrafi konumu sayesinde hem Doğu-Batı hem de Kuzey-Güney eksenlerinde bir köprü görevi görmekte ve bu durum Türkiye’yi küresel güçler için vazgeçilmez kılmaktadır. Türkiye, Orta Asya’daki Türk Devletleri içinde vazgeçilmezdir. Enerji nakil hatları ve ticaret yolları üzerindeki kontrolü, Türkiye’nin hem ekonomik hem de stratejik önemini sürekli artırmaktadır. Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan’ın, Güney Kıbrıs Rum Devleti’ni resmen tanımaları ve Kıbrıs Rum Kesiminde büyükelçilik açmaları, Türk Devletleri Teşkilatının kuruluş ruhuna ters bir davranıştır. Beklentimiz:
Hiç ümitsiz olmadık. Yüce Türk devlet aklının, Türk Devletler Teşkilatının içindeki bu pürüzü çözeceğine, birlik ve dayanışma içinde bir duruş sergileyeceklerine olan inancım tamdır. Yıllardır hayalini kurduğumuz Turan Devletleri kurulması yolundaki engeller aşılacaktır. Türk Devletleri Teşkilatı, çok kutuplu yenidünya düzeninde güçlü bir şekilde yerini alacaktır. 21 yüzyılın, Türklerin yüzyılı olacağına olan inancım tamdır. Türk Devletleri Teşkilatı üyesi olan Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın bu kararına tepki vermeden önce; Orta Asya’daki Türklerin Ruslaştırılmaya, Anadolu Türkleri dâhil, diğer coğrafyadaki Türklerin de Araplaştırılmaya çalışıldığını unutmayalım. "Ey Türk Milleti! Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir? Titre ve kendine dön!" Ey Türk Milleti! Ruslaşmaya da, Araplaşmaya da dur de. Ne zaman ki Türk devletlerini Türkler yönetir, o zaman Türkler kurtulur, Türkler güçlenir. Tanrım, Türk Milletini ve Türk devletlerini korusun ve yüceltesin… Türküm, Türkçüyüm, Atatürkçüyüm… Ne mutlu Türk’üm diyene…
Namık Kemal YILDIZ |
||
Etiketler: BU, SUSKUNLUĞUN, NEDENİ, NE?, |
|